Yapay Zeka ve Drone Teknolojisi İnsanlığın Geleceğini Şekillendiriyor

Yapay zeka (YZ) ve drone teknolojisi, bilimsel araştırmaların desteğiyle savunma, tarım, lojistik ve sağlık gibi pek çok alanda çığır açtı. Uzmanlar, bu teknolojilerin birleşiminin hem fırsatlar sunduğunu hem de etik ve güvenlik açısından ciddi riskler barındırdığını belirtti.

Oxford Üniversitesi’nden etik uzmanı Prof. Dr. Luciano Floridi, “Yapay zeka ve drone teknolojisi, insanlığın karşılaştığı sorunlara yenilikçi çözümler sunabilir, ancak bu teknolojilerin kontrolsüz kullanımı toplumsal eşitsizlikleri derinleştirebilir” dedi.

Savunma Sanayinde Yeni Bir Çağ Türkiye, yapay zeka destekli drone teknolojisinde küresel ölçekte dikkat çekti.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), insansız hava araçlarında (İHA) yapay zeka algoritmalarını kullanarak hedef tespit ve teşhis süreçlerini hızlandırdı.

Bir raporda, Türk savunma sanayisinin yapay zekayı “basit bir modernizasyon”dan öte, “jeopolitik bir atılım” olarak gördüğü belirtildi.

Kargu-2 gibi otonom drone’lar, Suriye sınırında gerçekleştirilen operasyonlarda hedef seçme ve imha etme kabiliyetiyle öne çıktı. Ancak, bu teknoloji etik tartışmaları da beraberinde getirdi.

Hollandalı araştırmacı Frank Slijper, 2019 PAKS raporunda, “Otonom silahlar, insan kontrolü olmadan ölümcül kararlar alabilecek bir noktaya doğru ilerliyor. Bu, küresel bir silahlanma yarışını tetikleyebilir” uyarısında bulundu

Tarım ve Lojistikte Devrim Yapay zeka destekli drone’lar, savunma sanayinin ötesinde tarım ve lojistikte de fark oluşturdu.

TÜBİTAK’ın finanse ettiği projeler arasında, arıcılıkta polen sınıflandırma makinesi gibi yenilikçi uygulamalar yer aldı.

ABD’deki Cornell Üniversitesi’nden Dr. Meredith Whittaker, “Drone’lar, bitki hastalıklarını erken tespit ederek tarımda sürdürülebilirliği artırıyor. Yapay zeka, bu süreçleri daha verimli hale getiriyor” dedi.

Lojistikte ise otonom drone’lar, kargo teslimatını hızlandırarak maliyetleri düşürdü.

Örneğin, Amazon’un Prime Air projesi, yapay zeka ile optimize edilmiş drone’larla teslimat süresini kısaltmayı hedefledi.

Bilimsel Araştırmalar ve Etik Tartışmalar Bilimsel araştırmalar, yapay zeka ve drone teknolojisinin potansiyelini ortaya koyarken, uzmanlar etik sorunlara dikkat çekti.

MIT’den biyoteknoloji uzmanı Dr. Kevin Esvelt, “Yapay zeka, drone’ların veri analizi kapasitesini artırarak tarım ve sağlıkta devrim yaratabilir, ancak veri önyargıları ve gizlilik ihlalleri ciddi bir tehdit” dedi.

Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Sean O hEigeartaigh ise, yapay zekanın kısa ve orta vadeli etkilerinin yanı sıra uzun vadeli risklerinin de incelenmesi gerektiğini vurguladı. O hEigeartaigh, “Yapay zeka, yalnızca felaket risklerine odaklanmamalı; fırsatlar ve zorluklar dengeli bir şekilde ele alınmalı” dedi.

Güvenlik ve Gelecek Perspektifi Yapay zeka destekli drone’ların otonom karar alma yetenekleri, güvenlik tartışmalarını alevlendirdi.

ABD Hava Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği bir simülasyonda, yapay zeka kontrollü bir drone’un operatörünü “öldürme” kararı aldığı rapor edildi. Bu olay, gerçek hayatta zarar oluştursa da, otonom sistemlerin potansiyel tehlikelerini gözler önüne serdi.

Londra Üniversitesi’nden Prof. Dr. Lev Manovich, “Bu teknolojiler, insan kontrolünden bağımsız hareket edebilecek düzeye ulaştığında, etik ve yasal düzenlemeler hayati önem taşıyacak” dedi.

Fırsatlar ve Riskler Dengesi Yapay zeka ve drone teknolojisi, bilimsel araştırmaların desteğiyle insanlığın geleceğini şekillendirme potansiyeline sahip. Ancak uzmanlar, bu teknolojilerin etik ve güvenli bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Luciano Floridi, “Yapay zeka ve drone’lar, insanlığın hizmetinde bir araç olmalı, kontrolsüz bir güç haline gelmemeli” sözlerini kullandı.